...yalnızlık.inanç....

Başlatan sacrife, Mayıs 02, 2008, 06:42 ÖS

« önceki - sonraki »

sacrife

Güneş, ışıklarıyla senin dünyanı çevreliyor.Uyanıyorsun.Geceden kalma şişeleri ve yazdığın lirik şiirleri görünce, mutluluk ile mutsuzluk arasında bir yerlerde saklandığını hatırlıyorsun.Gözlerindeki yoksulluğu gizlemeye çalışmadığın için, insanlar senin tepkisiz olduğunu zannediyorlar.Düşündükçe yoruluyor, delilik sınırına bir adım daha yaklaşıyorsun.Zamanın özünde bulunan yaşamsal telaşlar davranışlarının belirleyicisi oluyor.Diğerleri gibi olmaya çalışıyor, başkalarının hesaplarının içinde yaşamaya başlıyorsun.Oysa ruhun hakkında hesaplar yapmaya çalışan materyalist taş yürekliler daha anahtar deliğinin yerini bile bilmiyorlar.Duyumsadığın gerçekleri ve saygınlığın erdem olmadığını nedense anlayamıyorlar.Yanıldıkları için onlara teşekkür ediyor ve gülümsüyorsun.Gözlerindeki yapay mutluluk onların hoşuna gidiyor ve seni çekici buluyorlar.Böylece seni kurak bahçelerde ekşi çay içmeye davet ediyorlar.Günümüz eğlencelerinin içerisinde çürümenin yattığını bildiğin için sana uzatılan plastik çiçekleri kabul etmiyorsun.İnsanlığı düşündüğün uzun gecelerin sonucu ortaya çıkardığın kavramlar seni hiçliğe boğduğu için ellerine biraz karamsarlık bulaşıyor.Katılığın elektrikli kurallarının arasına sıkışmış yumuşak duygusallığın seni raydan çıkarıyor.Fabrikalardaki üretim hataları gibi oluyorsun.Seni ucuza satıyorlar.Derinliklerdeki huzuru bildiğin için bu tek düze ilişkilerine şiirsellik bulaştırıyor,yaşamı aldatıyorsun. Bu yaptığın müdahale bazı insanların midesini bulandırıyor.Artık tehlikeli olduğunu, gerçek olduğunu fark ediyorlar.Ellerine bir kitap alıp seni yargılamaya, köreltmeye çalışıyorlar.Hesaplar, hesaplar...İnsanların kurtulamadığı bu saçma mühendislik içgüdüsü ve mekanik duygular senin canını sıkmaya başlıyor.Sonuç?
-Yalnızlık.
-Yalnızlık mı?
Artık yalnızlığa bile gülüp geçiyorsun.Varoluşun içerisinde hiçbir şeyin seni yalnız bırakamayacağını biliyorsun.Dağlara çıksan sana taşlar, ağaçlar ve kuşlar eşlik eder, başka gezegenlerde yaşamaya karar versen kum ve kuraklık senin dostun olur.Ölsen toprağa karışırsın, kalbinin ortasından bir çiçek açar.Hangi yalnızlık? Sen yalnızlığını kimsesizlikle ve iletişim eksiklikleriyle karıştırıyor olmalısın.Kurallar ve bilgiler...Yaşamın sığlığından damla damla ortaya çıkarılan basit genellemelerin herkesi aldattığını fakat seni kandıramadığını fark ediyorsun.Sen insanların genellemelerinin tutmadığı istisnasın.sen, herkesin girmeye korktuğu karanlık odaların en gizli köşelerinde yaşayan bilinmezlersin.Sen, insanların içini saran korkular tarafından korunan gerçeklersin.Sen varoluşunun katılığının farkındasın.İnsanlar seni düşündüğünde sana toplumdışı diye hitap ediyorlar, sense insanları düşündüğünde onlara toplum diyemiyorsun.Zamanın akışının geçmişten geleceğe doğru olması seni rahatsız ediyor.Bu kuralın tersine doğru işlediğini hayal ettiğinde içinde tanımlanamaz bir duygu kökleşiyor.Tüm bunların yanında kendi elastik dengesizliğinin, belki de sıradan olan tüm "şey"leri kapsadığını ve yönlendirdiğini düşündüğün zamanlar oluyor.O sırada tanrının varlığını kabul ederek, mutlak doğrulara sarılıp dua etmek istiyorsun.Bir çok insanın sebeplere sırtını dayadığını, fakat evrenin temelinde bulunan sebepler zincirinin sonsuz olmadığını hissediyorsun.Son sebepten önce tanrının varlığını görüyorsun ve onun içinde yok olmak için acı dolu bir erimeyi bile kabulleniyorsun.Sonuç?
-İnanç.
-İnanç mı?
İnancın , seni tatmin eden bir sevgili olduğunu biliyorsun.Huzur denen dinginliğin, sebepsizliğin kalbinde uyuduğunu tahmin ediyorsun.Oysa huzur uyandırıldığında korkutucu bir canavar ve yıkıcı bir itaatsizlik olabilir."Evet" diyorsun."Huzur, günümüz dünyasının telaşının içerisinde bir itaatsizliktir."diye düşünüyorsun.Haklısın.Sana inanıyorum.Huzur, acısız ölümdür.Gece oluyor,ardından sabaha kadar yatağına gömülüyorsun.Gördüğün rüyalar sana kendi ismini hatırlatıyor ve karanlık, uyuyan beyninde oyunların oynandığı muhteşem bir tiyatro sahnesi oluyor.


ceketi gece rengi adamlar giriyor düşlerime
yüzleri yok adamlar giriyor başlıyor aynı sahne
alıp götürüyorlar seni benden birdenbire sensiz kalıyorum
beyoğlu yanıyor çepeçevre ve siren sesleri
vuruyorlar gözümün önünde birdenbire sensiz kalıyorum
avaz avaz bağırıyoruz kimseler duymuyor sesimizi
alıp götürüyorlar seni benden
beyoğlu yanıyor çepeçevre ve siren sesleri
vuruyorlar gözümün önünde çaresizliğimden utanıyorum
bedenin hiç olmadığı kadar çok titriyor elin-yüzün kan içinde
ne kadar çok vuruyorlar kimseler duymuyor sesimizi
ceketi gece rengi adamlar giriyor düşlerime
her defasında gözümün önünde sensiz kalıyorum
yüzleri yok adamlar giriyor başlıyor aynı sahne
vuruyorlar seni çaresizliğimden utanıyorum
beyoğlu yanıyor çepeçevre ve siren sesleri
korkuyorum...

sacrife

ceketi gece rengi adamlar giriyor düşlerime
yüzleri yok adamlar giriyor başlıyor aynı sahne
alıp götürüyorlar seni benden birdenbire sensiz kalıyorum
beyoğlu yanıyor çepeçevre ve siren sesleri
vuruyorlar gözümün önünde birdenbire sensiz kalıyorum
avaz avaz bağırıyoruz kimseler duymuyor sesimizi
alıp götürüyorlar seni benden
beyoğlu yanıyor çepeçevre ve siren sesleri
vuruyorlar gözümün önünde çaresizliğimden utanıyorum
bedenin hiç olmadığı kadar çok titriyor elin-yüzün kan içinde
ne kadar çok vuruyorlar kimseler duymuyor sesimizi
ceketi gece rengi adamlar giriyor düşlerime
her defasında gözümün önünde sensiz kalıyorum
yüzleri yok adamlar giriyor başlıyor aynı sahne
vuruyorlar seni çaresizliğimden utanıyorum
beyoğlu yanıyor çepeçevre ve siren sesleri
korkuyorum...

Realist

huzur acısız olumdur bnecede süpper yaaa...tsx
[glow=red,2,300]Sevdiklerim kadar iyi nefret ettiklerim kadar kötüyüm....  [/glow]

sacrife

begenmene gerçekten çok sevindim
ceketi gece rengi adamlar giriyor düşlerime
yüzleri yok adamlar giriyor başlıyor aynı sahne
alıp götürüyorlar seni benden birdenbire sensiz kalıyorum
beyoğlu yanıyor çepeçevre ve siren sesleri
vuruyorlar gözümün önünde birdenbire sensiz kalıyorum
avaz avaz bağırıyoruz kimseler duymuyor sesimizi
alıp götürüyorlar seni benden
beyoğlu yanıyor çepeçevre ve siren sesleri
vuruyorlar gözümün önünde çaresizliğimden utanıyorum
bedenin hiç olmadığı kadar çok titriyor elin-yüzün kan içinde
ne kadar çok vuruyorlar kimseler duymuyor sesimizi
ceketi gece rengi adamlar giriyor düşlerime
her defasında gözümün önünde sensiz kalıyorum
yüzleri yok adamlar giriyor başlıyor aynı sahne
vuruyorlar seni çaresizliğimden utanıyorum
beyoğlu yanıyor çepeçevre ve siren sesleri
korkuyorum...

sacrife

ceketi gece rengi adamlar giriyor düşlerime
yüzleri yok adamlar giriyor başlıyor aynı sahne
alıp götürüyorlar seni benden birdenbire sensiz kalıyorum
beyoğlu yanıyor çepeçevre ve siren sesleri
vuruyorlar gözümün önünde birdenbire sensiz kalıyorum
avaz avaz bağırıyoruz kimseler duymuyor sesimizi
alıp götürüyorlar seni benden
beyoğlu yanıyor çepeçevre ve siren sesleri
vuruyorlar gözümün önünde çaresizliğimden utanıyorum
bedenin hiç olmadığı kadar çok titriyor elin-yüzün kan içinde
ne kadar çok vuruyorlar kimseler duymuyor sesimizi
ceketi gece rengi adamlar giriyor düşlerime
her defasında gözümün önünde sensiz kalıyorum
yüzleri yok adamlar giriyor başlıyor aynı sahne
vuruyorlar seni çaresizliğimden utanıyorum
beyoğlu yanıyor çepeçevre ve siren sesleri
korkuyorum...