Markaların Gerçek Anlamları ve tarihi

Başlatan fox-gladio, Mar 30, 2008, 11:58 ÖÖ

« önceki - sonraki »

fox-gladio

Alfa Romeo
Açılımı gerçekten çok uzun (Anonima Lombardo Fabbrica Automobili) olduğundan birçok ülkede Alfa Romeo, sadece Alfa olarak anılıyor. Afta markası, Romeo soyadını kuruluşun-dan dokuz yıl sonra (1919'da) aldı. Tarihi romanlardan çıkma bir italyan yakışıklısının ismi olan Romeo, markanın adına etkileyici bir yan anlam da kattı. Aslında Romeo, sadece Nicola adlı bir Alfa mühendisinin soyadıydı. Firma 1910 yılında Milano'da kurulduğunda yönetim logo olarak, şehrin iki sembolünü kullanma kararı aldı. Bunlardan ilki, şehrin logosunda yer alan kızıl bir haçlı. İkincisi, Visconti Ailesi'nin flamasından alınan bir yılandı ve bu engerek, bir çocuğu yutuyordu. Bu ilginç logo, ilk Haçlı Seferi'nde Araplar'a karşı kazanılan zaferi simgeliyor. Alfa'nın amblemine, 1925 yılında kazandığı ilk dünya şampiyonluğunun ardından bir de defne yaprağından taç ilave oldu.

Aston MartinÇay saati ve James Bond gibi, bir şekilde "çok ingiliz" geliyor insanın kulağına. Lionel Martin adlı girişimci, firmasına isim ararken birçok insanın ilk aklına gelen şeyi yaptı ve soyadını kullandı. Aston ismiyse, kurucunun 1913 yılındaki Aston-Clinton Tırmanma Yarışı'ndaki zaferine gönderme yapıyordu.

Audi
Ortaklarıyla yaşadığı ciddi bir anlaşmazlığın ardından August Horch, ortaklıktan ayrılarak kendi firmasını kurdu. Ancak firma, yasal engeller yüzünden kendi adım taşıyamıyordu. Bu nedenle Horch, soyadını Latince'ye çevirdi ve böylece Audi doğmuş oldu. 1920'li yıllarda yaşanan ekonomik krizin sonunda Audi, DKW'nin yönetimine geçti. Auto Union ise, 1932 yılında gerçekleştirilen Wanderer-Horch ortaklığıyla ortaya çıktı. Amblemdeki halkalar, dört kurucu firmayı temsil ediyor.


Bentley
Günümüzde Bentley, otomobildeki asaletin resmi timsali durumunda. Gerçekten de en ucuz Arnage'ın fiyatı, Avrupa'da bile 230 bin Euro'nun üzerinde. Walter Owen Bentley'in 1921'de ürettiği ilk dört silindirli spor otomobillerinde kullanılan amblem, ortasında B harfi bulunan bir avcı kuşun kanatlarından oluşuyordu. Kim bilir, belki de Bay Bentley, daha o zamanlarda: "sadece uçmak daha güzeldir" demek istiyordu insanlığa.

BMWÖdüllü soru: "BMW ambleminde ne görüyorsunuz?" Çoğunluğun cevabı: "ikisi mavi, ikisi de kırmızı dört adet alan" olur herhalde. Bu cevaba katılan biriyseniz, fantezinizin biraz zayıf kaldığını kabul etmeniz gerekiyor. Çünkü amblemdeki bu dört alan, dönen bir pervaneyi simgeliyor. Adının açılımı "Bayerischen Motoren Werke" olan firma, Birinci Dünya Savaşı'nda uçak motorları üretiyordu. 1923 yılında üretilmeye başlanan R 32, markanın ilk motosikleti oldu. BMW markasına sahip ilk otomobil olan Dixi ise 1929 yılında üretilmişti. Mavi-beyaz renkli sembol 1917 yılından bu yana korunduğundan, bugüne kadar logonun sadece ayrıntılarında küçük değişimler gerçekleştirildi.


Chrysler
Bugün Chrysler, aslında ilk günlerine dönüş yaşıyor. Çünkü 1998 yılında üst yönetim, 1924'te Walter Chrysler tarafından hazırlanan orijinal logoya dönüş yapma kararı aldı. Bu markaya sahip ilk otomobilin taşıdığı logoda kullanılan altın mühür, kaliteyi temsil ediyordu. Çevresindeki çemberler tekerlekler, Chrysler yazısının alt ve üstündeki şimşek figürleriyse hız anlamına geliyordu. 1967 yılında logo, 5 köşeli bir yıldıza (Pentastar) dönüştürüldü. Yıldızın merkezinden yayılan 5 ışın, gruba bağlı markaları (Jeep, Plymouth, Dodge ve Eagle) simgeliyordu.

Citroen
Fransız markanın köşeli logosu, iç içe geçmiş iki açı sembolünden oluşuyor. Bu sıradışı geometrinin yaratıcısı, aynı zamanda firmanın da kurucusu olan Andre Citroen'di. Markanın ilk zamanlarında yaratılan bu köşeli dişli yapısı, çok sessiz çalışmasıyla bir devrim yaratmıştı. Andre Citroen, bunların ikisini alıp marka logosu haline getirirdi. ilk otomobilini 1919 yılında üreten firma, art arda kilometre taşı niteliğinde birçok model yarattı: Traction Avant (ganster otomobili), "Tanrıça" olarak da tanınan DS, 2CV...

Daewoo
Koreli markayı yaygın olarak Barış Manço'lu reklamlarılyla tanımıştık. Ancak fıskiyeyi andıran logonun anlamını çok az insan biliyor. 1974 yılında yaratılan bu logo, Kore dilinde "Daewoo" kelimesiyle anlatılan evrenin sonsuzluğunu simgeliyor.

Daihatsu
Logoda kullanılan uçan figür, kimilerine göre bir uzay gemisine, kimilerine göreyse mermiye benziyor. Ancak bu figür, aslında dinamik D harfinden başka bir şey değil. Marka adıysa, merkezinin bulunduğu yer olan Osaka-Dai ve Japonca'da otomobil fabrikası anlamına gelen "Hatsudoki" kelimesiyle ilintili. Japon firma, 1958 yılından bu yana Osaka'da otomobil üretimi yapıyor.


Fiat
Fabbrica Italiana Automobili Torino... İnsanın bu ismi hiç takılmadan söyleyebilmesi için en azından birkaç deneme yapması gerekebiliyor. Ancak kısaltmasını, yani Fiat'ı kullanmak çok daha kolay, italyan firma, logosunu günün modasına uygun olacak şekilde sürekli değiştirmeyi adet edinmiş durumda, ilk zamanların logosu, gençliğin beğenisine göre farklı şekiller aldı ve harflerin arasındaki noktalardan tamamen vazgeçildi. 1999 yılında Fiat, 1930'lu yıllardaki yarış başarılarını temsil eden yapraklı çelenge dönüş yaptı.

Ford
Henry Ford'un otomobillerinin burunlarında mavi zeminli bir logo bulunuyor. Dar bir oval formlu logoya sahip firma bu yıl, 100. doğum gününü kutluyor. Detroit merkezli firmanın logosu, Childe Harold Wills tarafından yaratıldı. Eğitimli bir reklam grafikeri olan Wills, Ford'daki görevinden önce, geçimini tasarlayarak sağlıyordu.



Jaguar
Jaguar'ın adım aldığı ileri atılan vahşi kedi formlu logosu, en trajik logolardan biri herhalde. Çünkü motor kaputunun üzerinde her an atılmaya hazırmış gibi duran minik Jaguar heykelciği, yayalarla çarpışmada yaralanma riskini artırması nedeniyle 1970'li yıllarda kaldırıldı ve yerini bir Jaguar kafasına sahip logoya bıraktı. Markanın adı da logosu da bir reklam ajansı tarafından tasarlandı. Ajansın birçok hayvan kullanarak farklı logolar hazırladığı, ancak Başkan William Lyons'un Jaguar'ı tercih ettiği rivayet ediliyor.

Kia
Kia'nın adı bile, bu Uzakdoğu ülkesinin amacını açıklamaya yetiyor. Çünkü Kia, Kore dilinde "Doğu'nun yükseliği" anlamında kullanılıyor. Firmanın kurucusu Chul Ho Kim tarafından 1952 yılında kararlaştırılan bu ismin, yavaş yavaş anlamının amacına ulaştığını söylemek yanlış olmaz. Firmanın izlediği global düşünce, marka adım çevreleyen elipsin dünyayı simgelemesiyle anlatılıyor.

Lada
Ruslar Lada'yı gerçekten çok seviyor. En azından ismini sevdikleri kesin, çünkü Rusça'da "sevgili" anlamında kullanılıyor. Marka ismi olarak ilk zamanlarda Shiguli (firma merkezinin yakınındaki küçük bir şehir) kullanılmış. Fabrika, Fiat'ın desteğiyle 1966-72 yılları arasında Moskova'nın 1000 km kadar güneydoğusunda kurulmuş. Fabrikanın Wolga Nehri'nin tam kenarında yer alması, S harfinin üzerindeki yelkeni andıran deseni açıklıyor.

Lamborghini
Bir zamanlar Bologna yakınlarında Renazzo köyünde sevimli bir çiftçi çocuğu varmış. Ferrucio Lamborghini adlı bu delikanlı, ne yazık ki çiftçilikle ilgilenmemiş, tarlada çalışmaktansa, İkinci Dünya Savaşı sırasında traktör ve klima üretmeyi tercih etmiş ve böylece çok zengin olmuş. Masal gibi gelen bu satırlar aslında gerçek. Ferrucio bir gün, mükemmel otomobili üretmeye ve bununla Ferrariler'i bile geride bırakmaya karar vermiş. Tüm bunlar 1963 yılında gerçekleşmiş ve yarattığı marka için burcu olan boğayı seçmiş.

Lancia
Lancia'nın logosundaki, isim, flama ve direksiyon; markayı motorsporlarını ve otomobili temsil ediyor. Bu anlamlı logo Kont Biscaretti tarafından hazırlanmış. Bir zamanlar Fiat için test pilotluğu yapan Vincenzo Lancia, 1906 yılında kurduğu firma için bu logoda karar kılmış.

Lotus
Gizemli ve güzel bir çiçek olan Lotus, uzunca bir süredir güzel otomobillerin de logosu olarak kullanılıyor. Logonun üzerindeki monogramdaki harfler, firmanın kurucusu olan ve karışım "lotus çiçeğini" olarak çağırdığı rivayet edilen Anthony Colin Bruce Chapman için kullanılmış. Egzotik İngiliz markasının geçmişindeki bu hikayenin ne kadar doğru olduğu tartışılsa da, romantik olduğu kesin.

Maserati
Güzel bir topluluk: Bir ressam ve motor tasarlayıp üreten altı adam... Yani 1926'da Officine Alfieri Maserati'yi kuran Maserati Ailesi. Bologna'da kurulan firmanın logosu, ailenin sanatçı çocuğu Mario Maserati tarafından çizilmiş. Mario, Neptün'ün üç çatallı mızrağından oluşan logo için, şehrin en sevilen yerlerinden biri olan Neptün Meydanı'ndan esinlenmiş. 1940'da Lancia firması, merkezini Modena'ya taşıdı.

Mazda
Ovalin içindeki şekil, Mazda'nın M'sinden başka bir şey değil. Mazda ismiyse, firma kurucusu Juriro Matsuda ile en büyük ateş ve ışık tanrısı Ahura Masdah'ın kısaltması olarak kullanılıyor.

Mercedes-Benz
Bu masalın kahramanıysa Gottlieb Daimler. Bir mucit olan Daimler'in, Mercedes Yıldızı'nı ilk kez 1873'te bir tebrik kartının üzerine çizdiği rivayet ediliyor. Gottlieb Daimler, güneşi de temsil eden bu yıldızın, kurucusu olduğu tesislerin üzerinde doğmasını ve bereket getirmesini istiyormuş. Ne yazık ki Daimler, üç kollu bu yıldız marka sembol olarak tescil edilmeden çok önce yaşama veda etmiş. Yıldızın üç kolu, denizde, karada ve havada motorizasyonu sembolize ediyor. Mercedes'in isim babasıysa 36 adet Daimler siparişi veren ve bunlara en sevdiği kızının adım koyan Emil Jellinek olmuş.

Mini
Mini'nin logosu da adı gibi minimalizmi temsil ediyor. Çünkü logoda sadece bir çift kanat ve marka adı bulunuyor. Logodaki minimalizminin tersine Mini markası, her zaman geçmişin ve günümüzün efsanesi oldu. Üretim rakamı milyonları bulan Mini'nin babası Sir Alexander Issigonis, Ekim 1988'de öldü. 1959 yılında geliştirilen otomobil, ilk zamanlarda Austin ya da Austin Mini adlarıyla da satıldı.

MG
Kimileri, MG Başkanı Cecil Kimber'ın marka logosundaki sekizgen için bir yemek masasından esinlendiğini iddia ediyor. Diğer bir iddia ise, Morris Garages'ın ilk üretime geçtiği Abingdon'daki eski hapishane binasının sekizgen şeklinde elması. İngiliz mizah anlayışının bir ürünü olup olmadığı bilinmese de, MG'nin ilk zamanlar sadece Londra'da faaliyet gösteren küçük bir otomobil firması olduğu kesin. MG adını taşıyan ilk seri üretim Morris, 1923 yılında bantlardan çıktı.

Mitsubishi
Acaba Japonlar ne demek istiyor? Özellikle de bu kelime, Mitsubishi gibi önemli bir markanın adıysa. Firmanın logosundaki üç adet paralelkenar, üç adet elması; "Mitsu" kelimesi, 3 rakamını; "Bishi" ise elması temsil ediyor. Böylece Mitsubishi, logosundaki gibi "üç elmas" anlamına geliyor ve elmaslar, firmanın izlediği üç felsefeyi temsil ediyor: Ticari sorumluluk, adalet ve ticaret yoluyla halkların uzlaşması.

Morgan
Melekler İngiliz otomobili mi kullanıyor? Kanatlı logoları adalı rakiplerinden biliyoruz. H. S. F. Morgan da logo olarak kanat figürünü seçenlerden biri. Arkadaşları tarafından HSF adıyla çağırılan Morgan'ın kurduğu ilk fabrika, Worschestershire'daydı. İlk zamanlarda üç tekerlekli motorlu araçlar üreten fabrika, 1939 yılından itibaren dört tekerlekli otomobil üretimine geçti.

Mercedes-Benz
Bu masalın kahramanıysa Gottlieb Daimler. Bir mucit olan Daimler'in, Mercedes Yıldızı'nı ilk kez 1873'te bir tebrik kartının üzerine çizdiği rivayet ediliyor. Gottlieb Daimler, güneşi de temsil eden bu yıldızın, kurucusu olduğu tesislerin üzerinde doğmasını ve bereket getirmesini istiyormuş. Ne yazık ki Daimler, üç kollu bu yıldız marka sembol olarak tescil edilmeden çok önce yaşama veda etmiş. Yıldızın üç kolu, denizde, karada ve havada motorizasyonu sembolize ediyor. Mercedes'in isim babasıysa 36 adet Daimler siparişi veren ve bunlara en sevdiği kızının adım koyan Emil Jellinek olmuş.

Opel
Bir ahırdan çok daha iyi firma merkezleri görmüşlük. Ancak Adam Opel AG'nin hikayesi, gerçekten de bir çiftlikte başladı. Eski bir ahırı atölyeye dönüştüren Adam Opel, ilk başlarda dikiş makineleri, 1898'den itibarense otomobil üretmeye başladı. Günümüzdeki yıldırım yerine geçmişte, teknolojik ilerlemeyi temsil eden bir zeplin figürü kullanılıyordu. Zeplinlerin pabucu dama atılınca figür, yerini bir rokete bıraktı. Halen kullanılan yıldırım figürüne geçişse 1963 yılında gerçekleşti.

Peugeot
Hayvanlar aleminin kralı olan aslan, logo olarak Peugeot ürünlerinin yüksek kalitesini anlatmak için seçilmiş. Ancak bu ürünler, firmanın kuruluş yılı olan 1810'da otomobil değil, testere şeritleriymiş. Dişlerin keskinliği, kesilen yüzey üzerinde rahat hareket etmesi ve hızlı bir şekilde kesmesi, logonun yaratıcısına aslan dişlerini hatırlatmış olacak. Fransız firma, 1899 yılından bu yana otomobillerinde de aslan logosunu kullanıyor.

Porsche

Stuttgart'ın şehir flamasından alınan aygır figürü, Porsche logosunun altın renkli zemininde şaha kalkmış şekilde duruyor. Logodaki siyah-kırmızı şeritlerse, Württemberg Eyaleti'nin flamasından alınmış. Marka adı Porsche ise, kurucusu Ferdinand'ın soyadı.


Renault
Renault'yu ters çevirdiğinde de her şey aynı kalıyor, çünkü logo olarak kullanılan eşkenar dörtgen, tepetaklak edildiğinde de ; geometrik formunu koruyor. Hem de tam 75 yıldır. Bu şekil, modernliği simgeliyor. Firma kurucusu Louis Renault'nun (1877-1944) 20. Yüzyılın başında ürettiği ilk modellerde, Renault yazısı da bulunuyordu.

Rolls-Royce
Frederick Heny Royce bir yarış pilotuydu ve biraz müşkülpesent bir insandı. Fransız üretimi Decauville'in beklentilerini karşılayamadığını düşünen Frederick, kendi otomobilini "Royce" adı altında üretti. Charles Rolls ise, Royce'a fabrika kurmak için gerekli sermayeyi
sağlayan sanayici oldu ve marka adı da iki soyadının birleştirilmesiyle ortaya çıktı.

Rover
Cadde için bir gemi? Gerçekten de Rover'ın marka ambleminde bir Viking gemisi kullanılıyor. Bilindiği gibi Vikingler gezgin bir ırk ve Rover "gezgin" anlamında kullanılan bir sözcük. 1920'li yıllarda Rover müşterileri, yarım Pound ekstra bedel ödeyerek otomobillerinin ön kaputlarına bir kılıç ve kalkandan oluşan bir şilt yerleştirtiyordu. 1929 yılından bu yana İngiliz marka, logosunda bir Viking gemisi kullanıyor.


Saab
Saab'ın logosunda, bir kartal başı yer alıyor. Bu kartal, Saab'ın köklerinin de bulunduğu Güney İsveç'teki Skane kentinin eski flamasından alınmış. Saab adıysa, Svenska Aeroplan Aktie Bolaget kelimelerinin ilk harflerinden oluşturulmuş. İlk olarak uçak üretmek için kurulan firma, daha sonra Scania ile birlikte kamyon branşına da adım attı. Otomobil üretimiyse 1946'dan bugüne devam ediyor.

Seat
Seat, işimizi kolaylaştırıyor, Sociedad Espanola de Automobiles de Tourismo kelimelerinin ilk harflerinden oluşturulan marka ismi, neredeyse İspanyolca kursu gibi. Muchas gracias! Mavi bir zemin içindeki S harfinden oluşan logo, 1990'ların başında Amerikalı bir reklam ajansı tarafından tasarlandı. Çak az değişen ve günümüzde gümüş rengin hakim olduğu logodaki S harfinin çizimi, dinamizmi temsil ediyor.

Skoda
Doğu'daki Vahşi Batı... Skoda'nın logosundaki kanatlı ok figürü ile ilgili birçok efsane bulunuyor. Bunlardan birinde firmanın satış direktörü, Hindistan gezisinden yanında bir Hintli ile birlikte dönmüş. Hintli'nin başındaki süs ise, daha sonra Skoda'nın logosu haline gelmiş. Resmi açıklamaysa daha farklı: Siyah daire dünyayı, kanatlar ilerlemeyi ve ok da üretim hızını temsil ediyor. Kanadın üzerindeki delikse, bir göz olarak yorumlanıyor ve vizyon ile hassaslık anlamına geliyor.

Subaru
Mercedes tek bir yıldızla yetinirken, Subaru yıldız takımına ihtiyaç duyuyor. Bu takım yıldızsa, Türkçe'de Ülker ya da Süreyya olarak bilinen bir sistem. Yunan mitolojisinde Pleone'nin kızları ve Atlas anlatılır. Hikayede Orion, güzellikleriyle ünlü bu kızlara musallat olur. Zeus da bunun üzerine kızları gökyüzünde parıldayan bir takımyıldıza (Ülker/Süreyya) dönüştürür, ilk yıllarında Subaru, avcı uçakları için motor üretiyordu, ikinci Dünya Savaşı sonrasında Japonya yenilince galip devletler, Subaru'yu 12 parçaya ayırdı ve bunlardan altısı, 1953 yılında "birleşme" anlamına gelen Subaru adı altında yeniden birleşti.

Suzuki
Michio Suzuki de firmasına isim olarak soyadını seçen yatırımcılardan biri. Japonya'da Suzuki, bizdeki Öztürk ya da Kaya gibi çok sık rastlanan bir soyadı. Adının yaygınlığının verdiği alçak gönüllülük, logonun sadeliğinde de fark ediliyor. Sert köşelere sahip bir S harfinden oluşan logo, 300 sanat okulu öğrencisinin çalışmaları arasından seçilmiş. Hasır koltuklar üretmek amacıyla kurulan firmanın hikayesi, 1909 yılında başlıyor. 1952 yılındaki motos**let üretimini, 1955 yılında otomobil üretimi izledi.

Toyota
Japon üreticinin logo tasarımcıları, T harfinin oval olabileceğini göstererek, "tasarımda sınır yoktur" sözünü bir kez kanıtladı. Logodaki küçük elipsler, müşterinin ve otomobilin kalbini temsil ediyor. Müşteri memnuniyeti, takım ruhu ve ilerleme isteği, logoyu oluşturan üç elipsin diğer anlamları.

TVR
TVR da gerçek bir arma yaratmayı başaran markalardan biri. Logonun tasarımı bile, ingiliz firmanın aklını HP ve performansla bozduğunu göstermek için yeterli. TVR harfleriyse, kurucusu firma Trevor Wilkinson'ın adındaki harflerden oluşturulmuş.

Volvo
Latince konuşabilen bu İsveç markası: "ben yuvarlanıyorum" diyor. Volvo'nun Eski Roma dilinde bir sözcük olması, Volvo adlı bir kurucusunun olmadığını da işaret ediyor. Gerçekten de kurucuların adları Gabrielsson ve Larson'du. Firmanın amblemiyse bir Volvo yazısı ve arka plandaki oklu bir daireden oluşuyor. Mitolojide bu oklu daire, demir silahlarıyla savaş meydanlarında terör estiren savaş tanrısı Mars'ı sembolize ediyor.


VW

VW'nin ambleminin nasıl oluştuğu hakkında kesin bir bilgi yok. Bir rivayette, V ve W harflerinden oluşturulan bu logonun tasarımcı Xaver Reimspiess tarafından 1937'de çizildiği söyleniyor. Porsche tasarımcısı olan Reimspiess'in her fırsatta kalem ve kağıda sarıldığı bilinen bir gerçek, ilk logoda kullanılan dişlilerin çevresindeki desenler, Nazi'lerin kullandığı Gamalı Haç'ı andınyordu. Bunun dışında Kaplumbağa'da, çark içerisinde bir KdF logosu da kullanıldı. VW markasıysa, 1948 yılında tescil edildi.




fox-gladio





çαηαк

ALFA ROMEO

.....

Alfa Romeo markası iki Milano sembolünden oluşuyordu: Mavi fonda Milano Beyliğinin simgesi yılan (Teknik Ofiste çalışan bir genç tarafından, Filarete Kulesinden Castello Meydanından geçen tramvayı koca bir yılan gibi seyrederken aklına gelen fikirden yola çıkılarak tasarlanmıştır.) ve beyaz fonda kırmız haç, metalik bir daire içine alınıp üzerine ALFA (Anonima Lombarda Fabbrica Automobili- Lombarda Anonim Otomobil Fabrikası) ve MİLANO yazıları Savoya Ailesinin simgesi olan düğümlerle ayrılmış olarak yazılmıştır.

1910'dan bir dergi
"ALFA: tüm bir program için söylenen bir kelime veya daha iyi söylemek gerekirse, bir programın daha net bir şekilde açıklaması anlamına gelmektedir. Alfabenin birinci harfini belirlerken, aynı zamanda bir başlangıç noktasını simgelemektedir, bu başlayan, gelişen yeni bir hayattır..."

1915/1925 İkinci Amblem
ALFA ROMEO MİLANO yazısı amblemde Nicola Romeo'nun fabrikayı satın almasından sonra yer alan yeni yazıdır.




İlk Otomobil
1920 yılında Alfa Romeo markasıyla ilk otomobil Torpedo 20-30 HP doğdu.



Anonima Lombarda Fabbrica Automobili" A.L.F.A. (Lombarda Anonim Otomobil Fabrikası) isimli şirket, 1910 yılında Alessandro Darracq tarafından Milano'da Portello'nun 1907'de inşaası tamamlanan şanssız Endüstriyel tesislerinde kuruldu. Şövalye Ugo Stella tarafından yönetilen Alfa, iyi donanımları ve sürülebilirlikleriyle pazarda hemen pay kapan bir seri modele hayat verdi: ilk mutlak Alfa ismini alan otomobil 24 HP (12.000 Liret tutarında), ve daha dayanıklı motorlarıyla türevleri, 40-60 HP. Alfa için yarış maceraları başladı ama 1915 yılında askeri siparişlerle ilgilenmeye başladığında Nicola Romeo tarafından yönetilen şirketlerin yörüngesi altına girince bu macera yarıda kesildi. Savaş sonunda, 1919 yılında tekrar otomobiller başrollerine ve 1920 yılında Alfa Romeo markasıyla ilk otomobil doğdu: "Torpedo 20-20 HP". Yarışlara kaldıkları yerden devam edildi.

1925/1946 Markası
Markanın etrafında defne yapraklarından metal taç efsanevi bir zaferi hatırlatmaktadır: 1. Dünya Otomobil Şampiyonasındaki P2'i (1924). Dairenin çapı 65 mm'den 75 mm'ye büyütülür. 1930 yılında tekrar 60 mm'ye küçültülür ve 1945 yılına kadar değişmeden kalır.

1750 Coşkusu
Pat Braden, Alfa Romeo Amerika Ortakları genel sekreteri 1961 yılında bir makalede 1750'yi tarif eder:" Alfa Romeo'nun motor seslerine kapıldım. Bir tür tarif edilmez rapsodi gibiydi. Bu araba hakkındaki herşey bu hissi veriyor, bu arabaya her binişimde ve motoru çalıştırdığımda, günlük hayatın sıkıntısı dağılıp gidiyor ve herşey tekrar yeni ve tazeye dönüşüyor." Peter Hull, Alfa Romeo tarihinde 1750 için 1970 yılında yazmıştır: "Muhteşem arabalar güzel kadınlar gibi heyecan vericidirler, ancak genellikle kusursuz olmazlar. Bu anlamda Alfa 1750 bir istisnadır."

ANADOL

Anadol, Türkiye'de toplu olarak üretilen ilk otomobil markasıdır. İlk Türk üretimi otomobil ise 1960'da TCDD tarafından yalnızca beş tane üretilen "Devrim" adı verilen örnek otomobildir.Vehbi Koç tarafından kurulan Otosan tarafından 1966-1986 yılları arasında İstanbul'daki fabrikada üretilmiştir. Fabrika 1986'dan sonra Ford Taunus üretimi için kullanılmıştır.Anadol'un ilk modelleri İngiliz Reliant/Ogle tarafından tasarlanmıştır. Bütün modellerinde kaportası cam elyafı ve polyesterden yapılan Anadol'da motor olarak da Ford motorları kullanılmıştır. İlk kullanılan motor, Ford'un Anglia modelinin 1198 cc'lik motorudur.

...........

Anadol adı, açılan isim yarışması sonucunda finale kalan; Anadolu, Anadol ve Koç arasından seçilmiştir.Az sayıda kalan örnekleri , günümüzde genellikle ortadan kesilerek kamyonet yapılmış biçimleri ile adını aldığı Anadolu'nun küçük şehirlerinde halen kullanılmaktadır.

AUDİ

Audi, Alman bir otomobil şirketidir; Volkswagen grubunun bir parçasıdır. Şirketin merkezi Ingolstadt, Bavarya'da bulunmaktadır.Şirketin geçmişi 1899 yılına ve August Horch'a dayanmaktadır. İlk Horch otomobili kendisi tarafından 1901 yılında tasarlanmıştı. 1910 yılında Horsche şirket dışarısına atılmış ve kendi adını eski ortaklarıyla olan anlaşmazlıklar nedeniyle artık yaptığı tasarımlarda kullanamayacak hale gelmişti. Eski Almancada anlamı "Dinle!" olan "horch", Latincede aynı anlama gelen Audi'yi markası olarak kullanmaya başladı.1932 yılında Audi, Auto Union'u oluşturmak üzere Horch, DKW ve Wanderer şirketleri ile birleşti. Auto Union kullandığı birbirine bağlı dört halka da bugün Audi'nin logosu olarak kullanılmaktadır.



İkinci Dünya Savaşı sonrasında, şirket DKW etrafında ürünlerini sunmaya çalıştı. Ancak iki çekişli motoru o kadar ünlü olamadı. Eylül 1965'de Audi tekrar bir çıkış yaparak 72 beygirlik 4 kapılı sedanını piyasaya sundu, dünyanın en modern motorlarından biriyle.1970'lerde Audi 1950 yıllarında dünyanın en büyük motorsikletlerini üreten şirket olan NSU ile birleşti. Bu şirket Neckarsulm, Stuttgart yakında bulunmaktaydı. NSU daha küçük arabalar yapmayı öngörüyordu; daha sonrasında yeni bir rotasyon motorlarında Felix Wankel'in fikirleriyle kullanılmaya başladı. 1967'de çıkartılan yeni NSU Ro 80 bir uzay çağı arabasıydı ve o gün itibariyle sundukları aerodinamik, ağırlık, güvenlik açısından kusursuzdu, ancak motorlardaki rotasyon hatası NSu için pahalıya patlamıştı. Yine de günümüzde hala Audi'nin bazı modelleri Neckarsulm'da üretilmektedir.

Geçen 30 yıl içerisinde Audi yüksek güce sahip bir çok model sundu. 1980'de piyasaya sunulan Ünlü "Quattro" modeli ; ilk kez kullanılan 4 çekerli turbo bir spor arabasıydı. Audi bu atılımla teknolojide zirveye oturdu. (Bu teknoloji daha sonrasında dünya'nın hemen hemen tüm otomobil şirketleri tarafından kullanılmıştır.)Audi 80 modeli ile beraber, tüm modeller "Quattro" özelliğini kazaldı. Audi 80 her ne kadar 1986 yılında "dede arabası" imajına sahip olsa da unutulmaz tasarım 1989'da piyasaa sunuldu. Bu model piyasaya bomba gibi düştü ve oldukça iyi satış rakamlarına ulaştı.Gelişen teknoloji ile, Audi dünyanın en gelişmiş motorunu kullanmaya başladı. 1995'de S4 modelinde kullanılan dört çekerli motoru bu döneme damgasını vurdu.

1997'de de dünyanın tamamen aliminyumdan yapılmış ilk otomobilini sunan Audi, A8 modeli ile aliminyum uzak çizgilerine ulaşmış oldu. 90'ların ortasında yeni serilerini piyasaya süren Audi dünyanın en kaliteli otomobilleri arasında yerini aldı.2000 yılı itibariyle 24 saatlik Le Mans yarışını 4 kez ard arda kazanan Audi 2003'de VW grubunun başka bir modeli ile ancak tamamen Audi kadrosu ile Bentley modeli altında da bu başarıya imza attı.

sacrife

paylaşım için saol.ama nissan niye yok   :(  ???

fox-gladio

sabitte konu fazlalıgı oldugundan konular birlestiriliyor...




fox-gladio