ROCK_METAL ŞARKI HİKAYELERİ

Başlatan ***EsasKız***, Mar 10, 2008, 12:53 ÖS

« önceki - sonraki »

***EsasKız***

Dark Tranquillity - Lethe[/b]



Lethe gölünü biliyorsunuzdur.suyundan içenin geçmişi,acılarını unuttugu ,ölümsüz oldugu gibi efsaneleri vardır..hatta şarkısı da var...bu da onun hikayesi..

Bundan çok çok zaman önce, insanlar yalnizca bir yerde ya$armi$, "unutu$ $ehri" denilen yerde. ismi böyleymiS çünkü Sehrin tam ortasindan "unutu$ nehri" geçermi$. Yeryüzündeki bütün sular ondan gelir ve ona geri dönermi$. Bütün su parçalari ondan ayrildiktan sonra ona dayanilmaz bir özlem duyarmi$, ayrildiklarinda kendilerini hatirlar, onla birle$tiklerinde ise onda kendilerini unuturlarmi$. Bilge insanlardan birisi bu öyküyü duyduqunda kendi kendisine $unu sormu$ :

" Bunlar neden kendilerini hatirlamak deqil de kendilerini unutmak istiyorlar ? Neden ona özlem duyuyorlar ? "

Buna cevap verilmeden önce anlatilmasi gereken baSka Seyler de varmi$.

Nehre yalnizca ba$ka su parçalari katilmazmi$, insanlar da o nehre girermi$ ve bamba$ka ki$iler olarak çikarlarmi$, Söylendiqine göre nehir herkesi kabul etmez, kabul etmediklerini kendisinde boqarmi$.BaSka bir bilge insan da Sunu sormu$ :

" Nehir neden bazilarimizi boquyor da, bazilarimiza ölümlüyken ölümsüzlüqü armaqan ediyor? "

Bilgenin ölümüyken ölümsüz olmaktan kastettiqi, insanlarin nehre her giri$lerinde geçmi$te ya$adiqi acilari unutmalari ve yalnizca güzellikleri hatirlamalariym-i$. Nehir bunlarla da kalmiyor, insanlarin istediqi kaderi onlara baqi$liyormu$... ( Tabi bunlar sadece insanlarn anlattiklari. )

Fakat insanlarin yapmasi gereken bir seçim varmi$, o da nehre ne zaman girmeleri gerektiqi üzerineymi$. Herkesin bir hakki varmi$, ayrica nehre girecek olan boqulma riskiyle de kar$i kar$iyaymi$.

Seçim zamani ve boqulma konusunda anlatilan çe$itli hikayeler varmi$, ama en yaygin olani $uymu$ :

" insanlar nehre girecekleri zamani boqulmaktan korkmadiklari zaman seçmelilermi$, böylece en yüce güzellikler ve sonsuz hayat onlara bah$edilirmi$-. Boqulmaktan korkanlar ise insanliklarindan olur, sonsuzluqun sahte bir görünü$ünü ya$armi$. Boqulmaktan korkmayanlar ise gerçek sonsuzluqa yol alirmi$, gerçek ya$amin en derinlerine..."

Bunu çok çe$itli $ekillerde yorumlayanlar oluyormu$, ama genel olarak boqulmaktan korkmayanlarin boqulmadiqi dü$Üncesi hakimmi$... içlerinden yalniz birkaçi farkli dü$ünüyormu$. Bunlar içinde de kendisinden en emin olan bir tanesi varmi$, Lethe isminde bir genç. Dü$üncesini hiç kimseye anlatmamasi ve bir gün ansizin merakli baki$lar altinda nehre girivermi$. Onu bir daha gören olmami$. $ehir halki onun da diqerleri gibi korktuqundan boqulduqunu dü$ünmü$...

Lethe suya girer girmez sonsuz -i$1k demeti gözlerini kama$tirmi$, suyun içerisinde nefes alabildiqini hissetmi$... Akinti onu nehrin en derinlerine çekmi$ ve kendini birden daha önce hiç görmediqi bir yerde buluvermi$. Etrafina toplananlardan bazilarini tanimadiqi, önceden boqulduqu dü$ünülen ki$ilermi$ bunlar...

" Neden bu kadar geciktin ?" demi$ içlerinden biri.

Lethe $a$irmi$ ve herhangi bir cevap verememi$.

Ba$ka bir ki$i devam etmi$ :

" Biz gerçekten boqulmaktan korkmayanlarz, tam anlamiyla nehirde kendini unutmaya hazir olanlariz . "

"Anliyorum ama neden bu saklaniyor diqerlerinden ? "

" Kimseden bi$ey saklandiqi yok, sadece herkes kendisi bulmak zorunda, hepsi bu. Kimseye sahip olmadiqi $ey verilemez."

Lethe' nin geldii bu yerde insanlar çok mutluymu$, kötülük ve çirkinlik orada adeta hiçliqe devinmi$, yok olmu$. Lethe hiç gecenin gelmediqi yerde, diqerlerinin de bundan haberdar olmasi gerektiqini dü$ünüp durmu$. Ve suya tekrar girmi$, bundan sonrasini pek hatirlamiyor ama uyandiinda kendisini unutu$ $ehrinde buluvermi$...Kendine geldiinde, ona ne olduqunu sormu$ :

$ehir halkindan birisi onun boqulmak üzereyken kurtarildiqini söylemi$.

(Aslinda Lethe' nin suda boqulduqunu dü$ünmü$lerdi, fakat unutu$ nehri bunu onlara unutturmu$ ve zihinlerine ba$ka bir durumu yazmi$ti.)

Lethe bu cevap kar$isinda $a$irip kalm$, ve buna inanmak istememi$.

Hiç gece olmayan yerin olmadiini dü$ünmek onu çildirtmiR, artik hiç kimsenin ona inanmayacaqini biliyormu$ gene de bazi ki$ilere anlatmi$. Anlattiqi ki$iler onunla alay edip, çildirdiini dü$ünmü$ler.. $ehir halkinin da görü$üyle onu bir yere kapatmi$lar, oradan ölünceye kadar hiç çikartilmami$ .... O $ehirde olup da ölen tek ki$i oymu$!

Unutu$ irmaqinin ismini Lethe' den aldiqi söylenir, bu hikayeyle nehir ve Lethe özde-- olmu$tur. Lethe "kendini" nehirde birakmi$, çildirmi$tir. Nehir ise Lethe' nin bu durumuna üzülür, onu tekrar gecenin olmadiqi $ehre de götüremeyeceqini bilmektedir.Ve onun ismini alarak onu ölümsüzle$tirir, artik nehrin ismi Lethe olmu$tur.Böylece unutu$ irmaqinda ölen tek ki$i "kendini" unutu$ irmaqinda yeniden bulmu$ ve ölümsüzlüqünü kazanmi$tir.

Öykü böyle sonlaniyor ama Bilgelerin sorduqu sorulara da yanit vermeliymi$iz, yoksa bizde o nehirde boqulurmu$uz...( aslinda böyle yaparsak ölümsüzlüqe bile kavu$abiliriz.)

ilk soruya $öyle yanit verilebilir, su parçalari nehirden ayrildiklarinda kendilerini hatirliyormu$ ama zamanla bu hatirlama etkisini yitiriyormu$ ve nehre geri dönüp kendilerini tamamen unutmak istiyorlarmi$, çünkü hatirlama etkisini yitirdikten sonra onlari nehre kar$i dayanilmaz bir özlem sararmi$ .Özlem ancak onunla bütünle$ince son bulurmu$, nehre girdikleri anda kendilerini unuturlarmi$ ama nehre ilk girdiklerinde "kendiyi" yani kendilerini hatirlamalari gerekirmi$ ki "kendilerini" unutabilsinler... Orasi hem "kendi" olduklari hem de "kendilerini" yitirdikleri tek yermi$.

ikinci soruya ise $öyle kar$ilik verilebilir. $ehirdekiler ölümsüzlüqün yani tüm mutluluklarin kendilerine; boqulmadiklari için, boqulmaktan korkmadiklari için verildiqini dü$ünürmü$, ama aslinda durum tam tersiymi$. Öyle ki asil korkanlar onlarmi$ ve gerçeklerden habersiz olarak sahte bir dünya içerisinde ya$amaktaymi$lar.Boqulanlar ise gerçek hayata gözlerini açanlarmi$ aslinda, gerçekten korkmayanlar ve kendi kaderlerini kendileri yaratmayi göze alanlarmi$!

Ama en önemli noktayi unutmak bu sirlari anlatana hiç yaki$mazmI$.

O da $uymu$ :

"Gecenin hiç olmadiqi yerde kendi kaderlerini kendileri yaratmayi seçenler ya$armi$ ve onlar gerçekten de ölürmü$.Çünkü sonsuzluk sonluluk olmadan ya$anmazmi$. Lethe nehrinin kenarinda ya$ayanlar ise kendilerini aslinda olmayan kadere biraktiklari için gerçek hayata hiç yakla$amayanlarmi$, onlar sonsuzluqu sonlu olmadan ya$amak isteyenlermi$ ve korkmadiklarini söyledikleri halde kendilerinden en çok korkanlarmi$..."


Opeth/Still Life (Bir Albümün Hikayesi)
1999 yılında çıkmış olan bir Death Metal mucizesi albüm. Opeth' in alışılmadık karışımlı müziğinin belki de yaşamı ve eski bilindik ama dikkat çekmeyen bir hikayeyi bu kadar açık yüreklilikle anlatmasından kaynaklı olarak Death Metal de bir kilometre taşıydı. Her şeyden önce bugüne kadar Death Metal' de karşılaşılabilecek belki de en harika konsept albümdür. Opeth' in Death Metal ve Progressive Rock' u bu kadar mükemmel bir şekilde karıştırması; zaten bizim gibi Opeth severleri şaşırtmamıştı. Beklenildiği üzere; Mikael' in kendine ait bir müzik shop' u var ve 60 ve 70' lerin Progressive gruplarına dair çok geniş bir plak koleksiyonu var. Öte yandan Porcupine Tree grubuna; yüzyılın en iyi grubudur diyebilecek kadar da büyük bir Progressive sevgisine sahiptir.

Still Life konseptine girerken bir yandan albümü açın ve kulağınızda tıngırdamaya başlarken Mikael' in oldukça derinden etkilemeye daha albümün başlarında başlayan sesine dalarken The Moor parçasıyla başlayan ve bizi doğumdan ölüme götürecek olan sürece ilk adımı atın!

The Moor parçasıyla öğreniriz ki Mikael köyüne geri dönmüştür. Köye yaklaşmasıyla başlayan süreçte bir yandan aklına bu köyden nasıl kovulduğu da gelmiştir. Köylü onu dinsizlikle, inançsızlıkla suçlamıştır. Onu uğursuzluk getiren Yunus Peygamber' e benzetmişlerdi ve köyden defolmasını istiyorlardı. Kendisininde belirttiği gibi daha doğduğunda inançtan yoksundu:


(The Moor)
"I was foul and tainted, devoid of faith
Wearing my death-mask at birth
The hands of God, decrepit and thin
Cold caress and then nothing
I was taken away from my plight
A treason bestowed to the crowd
Branded a jonah with fevered blood
Ungodly freak, defiler "

Ancak köye gelmesinin sebebi vardı oradaki herkesten daha farklı olan daha önemli olan biri sevdiği tek insan Melinda:



"There is no forgiveness in these eyes
For any of you but one
Dispel the mist for now
Melinda is the reason why I've come "

Godhead's Lament' te artık toplum dışına itilmiş bu adam köye dönüşünü gizli tutmaya çalışmaktadır. Kafasında sonucu tasarlar, oraya girmesinin ne olacağını düşünür, fakat artık sevgilisini uzaktan izlemek yetmez. Melinda' nın dudakları ona insanlığını koruması için güç verse de, insanların ona nefretle, aşağılanmışlıkla, tecrit edilmiş olduğunu gösterircesine bakacaklarını bilse de, karşı koyamaz sevgisine ve oraya dönmeye karar verir. Kendini bir şekilde gizleyecektir elbette. Onun için tek bir gaye vardır Melinda' ya kavuşmak:



"Sly smile, poisoned glare behind
Undisguised manmade nova
Mute cry, don't dare to tread
Searing beams tracking you down"


Köyde geçirdiği ilk gece de bir şiir yazar; daha çok sevgilisine yazılmış bir mektup gibidir. İnsan dinlemeye çekinir Mikael söyler de söyler. Bir vokal bu kadar mı temiz ve içten olur dersiniz kelimeler yetmez. Bu gece gel; buralardan, acılarımızdan ve paramparça yaşantılarımızdan uzaklara gidelim...



"Come into this night
Here we'll be gone
So far away
From our weak and crumbling lives
Come into this night
When days are done
Lost and astray
In what's vanished from your eyes
What came and distorted your sight
Saw you benighted by your fright "

Moonlapse Vertigo bir hatırlatıcı gibidir. Eğer insanlar orada olduğunu anlarlarsa anında öldüreceklerdir. Kaçacak vakti olmadığını da anlayarak son kez Melinda' nın sevgisini test etmek ister.



"Across the leafy pathway
Their deeds smeared in blood
For all to behold
The council of the cross
Must have sensed my coming
The pest through the air
With despise for squalor
Lashing out at the poor
I turned away my eyes
In pallor escape from the end
Fading time to leave from here
And less to fulfill my task
She would be safe and firm
Nothing of this is in vain
Taken away from stifling grace
And saved from the past"


Sonunda gece olur, beklediği büyük an gelmiştir artık Melinda görünür gecenin içinde. Güzelliğini anlatabilmek için kelimeler yetersiz kalır. Onun gönlünü almak için yaptıkları işe yaramaz, kız lanetler savurarak bir rahibe olduğunu söyler fakat adam vazgeçmez; sırtına dayanır Melinda' nın, içindeki boşluğu biraz olsun doldurmak için ancak onu da yapamaz. Cesareti kırılmıştır iyice ve Melinda' ya sırf onu görmek için ne kadar büyük bir risk aldığını söyler. Melinda sonunda söyler kendisininde onu sevdiğini rahatladığınızı düşünürsünüz. Melinda son bir söz söyler "Sözüm verildi şu anda; ancak kalbim senindir hâlâ" Hikaye burada çığırından çıkar...



"Still I plotted to have her back
The contentment that would fill the crack
My soul released a fluttering sigh
This day fell, the darkness nigh

I took her by the hand to say
All faith forever has been washed away
I returned for you in great dismay
Come with me, far away to stay

Endlessly gazing in nocturnal prime
She spoke of her vices and broke the rhyme
But baffled herself with the final line
My promise is made but my heart is thine"


Serenity Painted Death' le delirme anı başlar. Artık kendini kaybetmiştir önce Melinda' yı öldürür. Daha sonra öldürebileceği kadar insan öldürür tükenmeden önce. Tekrar aklı yerine geldiğinde The Council Of The Cross onu beklemektedir yakalamak için.



"Ripped from my embrace
Melinda reflected in shafts
Red line round her neck
Met the earth in silence"

.....

"Darkness reared its head
Tearing within the reeling haze
Took control, claiming my flesh
Piercing rage, perfect tantrum
Each and every one would die at my hand
Choking in warm ponds of blood
At last, weak and torn, I went down
Drained from strength, flickering breath"

Konsül' ün yakaladığı adamın yüzüne işlediği günahlar birbir vurulur. Herkes onun ölüm gününde beyazlarını giyer ve asılmasına karar verilir. Öldüğünde Melinda' yı görür hemen orada arkasında öylece dikilmektedir tüm güzelliğiyle... White Cluster



"They wear white for me
Seemingly jaded and lost
I forge myself into your dreams
And here I ** your life

Hangman, clutching at his tools
I will come for you

The noose is tied
Murmur through the crowd
Plunging into anywhere but here

Cloak-captured sighs of relief
As the primal touch brought me back
And the last sight I did see is still here
Beckoning right behind me "


Pink- I am not dead adlı son albümünde ABD Başkanı Bush`u eleştiren Dear Mr President adlı bir şarkı yazmış. Bu şarkıda Bush; hem Irak savaşı, hem Amerika`da başgösteren yoksulluk, hem de eşcinsellere yönelik politikaları açısından eleştiriliyor. Pink`in bu albümü şu ana kadar 3.8 milyon satmış. Ama internet aracılığı ile satın alıp bunu kendi arşivlerine koyanların sayısı milyonları aşmış. Sanatın, özel olarak da müzik sanatının önemli işlevlerinden biri de bu. Kim bilir kaç milyon genç, aslında Bush`un politikaları, Irak`ın bombalanması konusunda belki hiçbir şey düşünmüyordu. Ama bir şarkı bu konuyla ilgili hiçbir fikri olmayanları bile harekete geçirebiliyor. Şarkının etkisi kendini göstermiş olmalı ki, klibini yayınlayan TV kanalları alt yazı koymayı da ihmal etmemiş. arkadaşlar kesinlikle dinleyin mükemmel etkileyici bir şarkı



haykonun kendi azından alınmış bir röportajıdır!!!

kaos
bu şarkının anlamını yazmasam daha iyi olur bu şarkı garib bir şeyle alakalı

siren
arabesk kültürü olan bir şarkı bu alemden ayrı

melekler
MELEKLER kraldır rakı parçasıdır sözlerine melodisine kadar en kral arabesk şarkısıdır albümün tek yavaş şarkısı ballad ıdır dümdüzdür ölü gibidir

bilmezsin
ozansı türkü tadı taşıyan bir şarkı

bonus
vokal tekniği olarak burada başka bir şey yaptım eski bir vokal tarzı uyguladım hikayesi hayli ağır hitap şarkısıdır günümüz sorunlarına gönderme yapıyorum bu şarkının sonunda!!!!

sıkı tutun
benim kuzenim için yaptığım bir şarkıdır zor şartlar altında evlendi dimdik yürümelerini istediğim için yazmıştım ben bu şarkıyı onlara düğün hediyesi için yazmıştım ama boşandılar... bende şarkının hissiyatını biraz deiştirdim bir kısmı geçmişte kalan bir anı gibi..

sonra görüşelim
altındaki arabayı sat öyle gel diyorum mesela orada materyal değil dediğim altındaki araba dediğim g.tü mesela önce sana bi çakacaklar hayatı öğreneceksin sonra gel..

bertaraf et
hayatını bertaraf et gibi bi durum oradaki aslında orada bertaraf et dediğim şey ç.k ondan bir kop öyle gel..

777
şarkının adının bir anlamı yok parçayı kaydederken isim bulamayıp bilgisayara bu şekilde kaydettim HERKES BİR ŞEY ARIYOR ALTINDA..
albümün en oturaklı ve aklı basında parçasıdır ipodlarında dinleyecekler diye çok güzel şekilde mix ledim bu parçayı

yalnız kalsın
parça başladığında bir kılıç alıp koşturmak istiyorum tam bir braveheart durumu yaratıyor bende



American Idiot albümü birbirine bağlayan parçalarlardan oluşuyor. Ve bu parçalar kendine "Jesus of suburbia" adını takan bir gencin evden ayrılıp eve dönene kadar başından geçen olayları anlatıyor.American Idiot: Albümün ana teması.
Jesus Of Suburbia: Kendine "Jesus of suburbia" adını veren kişinin evden ayrılma hadisesi.

Holiday, Broken of Broken Dreams, Are We The Waiting: J.o.s'un sokaklarda geçirdiği günleri anlatan olaylar. Fakat Holiday'in son bölümü tamamen siyasi (Billie'nin kumların üstünde söylediği bölüm).

St. Jimmy: St. jimmy J.o.s'un sokaklarda tanıştığı arkadaşı. Bu Arkadaşını yani bize Jimmy'i tanıtıyor.

Give Me Novacaine: J.o.s'un bu durumdan hoşnutsuzluk duymaya başladığı bölüm. Jimmy'nin de katkısıyla bu durumu geçici bir şekilde düzeltiyor. Ayrıca Novacaine; Uyuşturucu tarzı bir ilaçmış.

She's A Rebel: J.o.s'un sokaklarda tanışıp aşık olduğu kız. Ve onu tanıtan parça ve kızın adı; "Whatsername".

Extraordinary Girl: Yine Whatsername'den bahseden bir parça.

Letterbomb: Kızın J.o.s.'a yazdığı mektup biraz karışık ve iğneleyici.

Wake Me Up When September Ends: Billie'nin babasına yazmış olduğu parça. Klipteki olaylar J.o.s. ve Whatsername'le alakalı olabilir. (Sanılıyor).

Homecoming: J.o.s'un eve döndüğü parça. Bu parça da Jimmy ölüyor ve yine Whatsername'den bahsediliyor, tabi J.O.S.'nın eve dönüşünden de.

Whatsername: J.o.s'un eve döndükten sonra Whatsername'e yazdığı parça. Aslında kızın adı "Whatsername" değil, bu adı ona J.o.s. takmış.


the Doors - The End
Bu Son
Bu son, güzel arkadaş,
Bu son, tek arkadaşım,
Özenli planlarımızın sonu,
Ayakta duran her şeyin sonu,
Son.

Güvenlik ya da şaşkınlık yok,
Son,
Bir daha asla gözlerinin içine bakmayacağım.

Düşünebilir misin, ne olabilir acaba,
Öyle sınırsız ve özgür,
Umutsuzca, gereksinir bir yabancıya,
Çaresiz bir ülkede.

Bir roma acısının vahşetinde kayıp,
Ve tüm çocuklar şuursuz,
Tüm çocuklar şuursuz;
Beklerken yaz yağmurunu,
Kasabanın sınırında tehlike var,
Kralın otoyolunu kullan.
Altın madeninde tekin olmayan görüntüler;
Bebeğim, batıya giden yolu kullan.

Yılanı sür,
Yılanı sür.
Göle kadar,
Göle kadar.

Eski göle, bebeğim,
Yılan uzun,
Göle kadar,
Göle kadar.

Eski göle, bebeğim,
Yılan uzun
Yedi mil,
Yılanı sür.

Yaşlı,
Ve derisi soğuk.
Batı en iyisi,
Batı en iyisi,
Gel buraya, gerisini biz hallederiz.

Mavi otobüs bizi çağırıyor,
Mavi otobüs bizi çağırıyor.
Şoför, bizi nereye götürüyorsun?

Katil gün doğmadan uyandı,
Çizmelerini giydi,
Eski dehlizlerden bir surat kopup geldi,
Koridorda inmeye devam etti.

Kız kardeşinin yaşadığı odaya gitti,
Ve sonra erkek kardeşine uğradı,
Ve sonra koridorda inmeye devam etti.
Ve bir kapıya geldi, ve içeri baktı;

"evet oğlum?"
"seni öldürmek istiyorum,
Anne, seni ise..."

Hadi bebek, bizimle şansını bir dene
Hadi bebek, bizimle şansını bir dene
Hadi bebek, bizimle şansını bir dene
Ve mavi otobüsün arkasında buluş benimle.
Mavi, yaşa!, çevresinde...
Hadi mavi otobüs,
Hadi...
Hadi, evet...
Evet, evet,
Evet, evet,
Evet, evet.

Bu son, güzel arkadaş.
Bu son, tek arkadaşım,
Son.

Seni rahat bırakmak acı veriyor,
Ama asla peşimden gelmeyeceksin.

Kahkaha ve beyaz yalanların sonu,
Ve ölmeye çalıştığımız gecelerin sonu.

Bu son.


bunun hikayesi şöyle: Jim Morrison'ın anasına babasına duyduğu öfke ile bir gün evinde yıldızları seyrederken(morrison tavanı açık bir çatıda yaşıyordu o sıralar hatta aşkı Pam'i ilk orda düzdü.) aniden kalemini alıp böyle bişey yazması olmuş. tabii jim morrisonun deşifre edilmemiş bir sürü düşüncesi olmasıda bu sanatsal şarkının tam açıklamasının asla yapılamayacağı gerçeğinin üstünde bir ampül yakar.yavaş yavaş oluyor ama mesela hiç kimse ''The West İs The Best'' yani '' Batı En İyisi'' lafını çözememişken türkiyenin önde gelen dahi çocukları(!) bunu çözmüştür ki şöyledir: Amerikanın batısı tam anlamıyla kadınlara ayrılmış gibidir, bu sözde jim'in bayanlara olan saygısımı dersiniz başka bişeyimi dersiniz artık ondan'dır yani.!!!!!!


Manic Street Preachers - Ocean Spray

şarkı japonca br cümle ile açılıor.. bu cümle ünlü fotografcı "mitch ikeda"dan br alntı ve başlangçtan sona kadr hssedilen cümle "çok gzl gözlern var" anlamına gelior..

"ocean spray" 2000lern en ii manic street preachers şarkılarndan bri.. grubun "know your enemy" ismli albümünn iknci srasnda duruor..

"ocean spray" neşeli, aydnlık melodisne rağmen hüzünlü br anlam taşıor, bu hüznü james dean bradfieldin sesnden anlamakda mümkn..

gercek br öyküsü vr, şarkınn ve öykünn baş kahramanıda james dean bradfieldn annesi..

90larn iknci yarsnda manic street peachers en şaşaalı gnlerini yaşarkn solist james dean bradfieldin annesi kansere yakalanmştı.. başarılı solist annesini çok seviordu ve bu üzücü duruma alışmakta epey zorlnmıştı..

1999 yılınn ilk günlerinde durumu aırlasan anne hastahanee kaldrıldı ama aynı sene maalesf kansere yenk düştü..

james dean bradfield annesinn ölümünn ardndan ilk kez br söz yazarı olarak gösterdi kendini ve özellikle annesinn hastahanede son günlerni yaşadıı dönemi anlattıı "ocean spray" ortaa çıktı..

"ocean spray"de bradfield annesine uyank kalması, hayatta kalması içn yalvarıorve hadi braz da ocean spray içelim dior..

ocean spray inglterede ve irlandada hastahanelerde verlen yaban mersini özlü özel br ilacn ismi ve ocean spray br annenn ardndan yazılnan gzl br şarkı...

ŞİMDİLİK BU KADAR ;)
























BEN yokum artık takılın kafanıza göre[/b]

***EsasKız***

BEN yokum artık takılın kafanıza göre[/b]

RooT

paylaşıom için tşk ederim bitanemde çok uzun be okumak zor:)
Varlık ruhu terkeder,gözün gözümden ayrılınca,bendeki aşk altın misali,ağırlığınca

***EsasKız***

canım benim bi zahmet okuyuver bir rocker olarak ;=Pne kadar avatarın rapper dese de inanmayın o benim rockerım benden de güzel rock söylüyo hatta :P :P :P
BEN yokum artık takılın kafanıza göre[/b]

RooT

bida senin yanında rock falan sölemicem  >(   8)
Varlık ruhu terkeder,gözün gözümden ayrılınca,bendeki aşk altın misali,ağırlığınca

RooT

Varlık ruhu terkeder,gözün gözümden ayrılınca,bendeki aşk altın misali,ağırlığınca